Ana Sayfa
01 Ekim 2021 ( 451 izlenme )
Reklamlar

Can Ataklı Saray'ın içindekilerin planını açıkladı

Korkusuz gazetesi yazarı Can Ataklı, AKP'ye yakın medyanın ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olası bir seçimde kazanamayacağını öngördüğünü ve Parlamenter sisteme dönüş için çağrı yapmaya başladığını iddia etti...

Korkusuz gazetesi yazarı Can Ataklı, bugün dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

İktidara yakın medyanın ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olası bir seçimde kazanamayacağını öngördüğünü ve Parlamenter sisteme dönüş için çağrı yapmaya başladığını iddia eden Can Ataklı’nın ‘Saray medyasından “tekrar eski sisteme dönelim” çağrıları başladı’ başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle:

"Saray medyasından “tekrar eski sisteme dönelim” çağrıları başladı

Şaka bir tarafa, muhalefet öyle bir adım attı ki, iktidarın tam ortasında adeta bir dinamit patladı.

Kılıçdaroğlu’nun sessiz ve derinden diplomasisi, Meral Akşener’in kamuoyu önündeki heyecanlı tavrı, sayısal olarak daha küçük partilerin işbirliğine ciddi biçimde sarılması, seçimde ağırlığın meclise verilmesi ve parlamenter sisteme dönülmesi için hemen harekete geçileceğinin açıklanması ve en son ortak aday olarak İlhan Kesici’nin adı üzerinde mutabık kalındığının ortaya çıkması saray yönetimini hayli panikletti.

En sonunda Meral Akşener’in “Cumhurbaşkanı adayı değilim, çünkü başbakan olacağım” sözleri ise iktidarda soğuk duş etkisi yarattı.

Toplum huzursuz.

Ekonomi felakete gidiyor. Bakmayın siz o büyüme laflarına, hepsi sanal, kısa süre sonra gerçek ortaya  çıkacak.

AKP hızla oy kaybediyor, kaybettiklerini toplamak için yapmaya kalktıkları popülist eylemler de ters tepiyor artık.

Hele tam bir teslimiyet içinde oldukları dış politika üzerinden “dik durma, Amerika’ya falan kafa tutma” söylemleri de artık eski etkisini yaratmıyor.

Kısacası saray ve yandaşları artık şunu çok iyi biliyor; Seçim ne zaman olursa olsun artık Erdoğan’ın seçilmesi mucizeye kalmış durumda.

Bu tabii hem Erdoğan hem de saray yandaşları için tam bir felaket.

İktidarı bırakıp gitmeyi asla istemeyeceklerdir.

Peki formül ne?

İşte muhalefetin öne sürdüğü “Meclis’e 360 üzerinde bir güçle gireceğiz, hemen anayasanın ilgili birkaç maddesini değiştirip parlamenter sisteme geçeceğiz, cumhurbaşkanı tekrar sembolik hale gelecek” projesi şimdi iktidarın da düşünmeye başladı bir konu oldu.

Saray yazarları birer ikişer “Galiba en iyisi tekrar parlamenter sisteme dönmektir” demeye başladılar.

Biraz daha akıllı olanları “İşin aslına bakarsanız AKP hâlâ birinci parti, cumhurbaşkanlığı seçimleri biraz riskli gibi görünebilir, parlamenter sisteme dönülürse AKP yine iktidarda kalır, Erdoğan da cumhurbaşkanı olarak değil başbakan olarak görevine devam eder” diye yazıyorlar.

Tabii şunu da söyleyeyim.

Bu proje çok yeni değil. Saraydakiler “gelmekte olanı” görüyor ne zamandır ve “Kurtuluşumuz için  parlamenter sisteme dönmek en iyisi” diye düşünüyorlardı.

Muhalefetin konuyu gündeme getirmesi sarayın bu hazırlığını biraz öne çekti, hepsi bu.

Bir süredir bazı danışmanlar “parlamenter sisteme dönülmesi halinde hangi seçim sisteminin kendilerine çok daha avantajlı geleceğinin araştırmasını” yapıyorlar.

“Dar ya da daraltılmış bölge sistemleri” üzerinde duruluyordu ama MHP’nin buna karşı çıkması sanıyorum işleri biraz bozdu.

Bu konudaki çalışmaları önümüzdeki hafta sıkça konuşuruz artık.

NOT: Saray medyası nedense Erdoğan’ın Soçi’den dönüş yolunda yaptığı açıklamaları bir gün gecikmeli yayınladı. Sanki saray bir şeyler bekledi ve açıklamaları erteletti. Erdoğan açıklamalarında parlamenter sisteme dönüşün mümkün olmadığını, muhalefetin peşine takılmayacaklarını söylemiş. Fark etmez, birkaç gün sonra tam tersini söylemekten çekinmeyeceğini artık hepimiz biliyoruz. Bekleyeceğiz……”

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Çöpten ıspanak toplayan adam: Erdoğan'ın yaptığı hal ve hareketler her zaman bizim içindir Makamda tavuk etlerini çamaşır suyuna bastırdım; herhangi bir değişim olmadı Akaryakıt fiyatlarına dev zam kapıya dayandı. Bu karar araç sattırır Fatih Altaylı'dan Cem Küçük'e zehir zemberek sözler: ''At yalanı…''