Ana Sayfa
01 Aralık 2019 ( 1117 izlenme )
Reklamlar

Yerbilimci Profesör Naci Görür’den Kanal İstanbul uyarısı

Yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, Kanal İstanbul projesi için yapılacak kazıda, yaklaşık 11,5 milyar metreküp malzeme çıkacağını belirterek, bu durumun Marmara içerisinde adacıklar oluşturacağına işaret etti. Heyelan ve göçmeler yaşanacağına dikkat çeken Görür, “Marmara’nın içerisindeki aktif fay sistemi düşünülürse bu iş son derece riskli olacaktır.” dedi.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, tartışmalı Kanal İstanbul projesinin yol açacağı sonuçları madde madde sıraladı. Prof. Görür, depremde riskin artacağı ve Marmara Denizi’nin büyük zarar göreceği uyarısında bulundu.

Prof. Görür, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Değerli izleyicilerim. Bugünlerde Kanal İstanbul projesi tekrar konuşulmaya başlandı. Ben bugün sizleri aydınlatmak için bu projeyi yerbilimleri ve deprem açısından kısaca değerlendireceğim” dedi ve şunları sıraladı:

1 – PROJENİN AMACI: İstanbul Boğazında gemilere geçiş kolaylığı sağlamak, kazaları önlemek ve gelir sağlamaktır.

2 GÜZERGAH: KüçükçekmeceTerkos Gölü arasındaki vadi boyunca kazılacaktır. Tek bir geminin geçebileceği genişlik ve derinlikte olacaktır.
 
3ZEMİN (Jeoloji): Kanal Küçük Çekmece yöresinde Miyosen ve daha genç, görece daha sorunlu zemini (çökelleri) kesecek ve kuzeye gittikçe EosenOligosen yaşlı birimlerin içerisine girecektir. Bu zemin yer yer çok sert kireçtaşları ile görece daha yumuşak kiltaşı, silttaşı, kumtaşı ve marnlardan oluşmuştur. Kanalın Karadeniz’e girişi de çürük zeminden ibarettir. Bu kanal kazılırsa şu olumsuzlukların olması kaçınılmazdır:

a) Yaklaşık 11,5 milyar m3 malzeme kazılacaktır. Bu malzemenin kazılması yıllarca sürecek, kazıda iş makinalar ve patlayıcı kullanılacak dolayısıyla vadi ve çevresindeki ekosistem, fauna ve flora büyük ölçüde tahrip olacaktır.

b) Bu boyuttaki bir malzemenin herhangi bir yere serilmesi mümkün değildir. Bir ihtimalle Marmara içerisinde adacıklar oluşturulacaktır. Marmara’nın içerisindeki aktif fay sistemi düşünülürse bu iş son derece riskli olacaktır.

c) Kanalın kazılması esnasında zemin özelliklerine göre fazla kayma, heyelan ve göçmeler olacaktır.

d) Deniz seviyesine kadar kazılınca kanal bir drenaj sistemi olarak çalışacak ve kanal çevresindeki yeraltı su rezervuarlarını tahrip edecek ve yörede tuzlanmaya neden olacaktır.

e) Kanal ile Boğaz arasındaki bölge bir ada haline gelecek dolayısıyla tüm ulaşım sistemleri değişecek ve zorlaşacaktır. Özellikle Kanalı üstten geçecek yapılar irtifa, zemin koşulları nedeniyle daha riskli ve maliyetli olacaktır. Bu adanın Trakya’dan ayrılması askeri açıdan da riskli olabilecektir.
 
f) İstanbul deprem beklemektedir. Beklenen deprem gerçekleşirse Kanal’ın Marmara ağzı 910 şiddetinde etkilenebilecektir. Kanal gibi yatay ve düşey harekete sıfır toleranslı bir yapının bu depremden (veya sonrakilerden) ciddi hasarlar görmesi mümkündür.

g) Yetkililerin ifadesine göre Kanalın etrafında en az 3 milyonluk bir şehir oluşacaktır. Bu da deprem riskini artıracaktır. Fazla nüfus fazla can ve mal kaybı demektir.

h) Kanal dünyanın en kirli denizlerinden biri olan Karadeniz ile şu anda can çekişmekte olan Marmara’yı birleştirecektir. Orta Avrupa’nın tüm sanayi kirliliği bu vesile ile Marmara’ya dolacaktır.

I) Marmara’nın oşinografik sistemi bozulacak ve bu denizde oksijen tüketimi daha da hızlanacaktır. Bu da yaşam koşullarını daha da zorlaştıracaktır. Görüldüğü gibi böyle bir projenin getirisinden çok götürüsü vardır. Kaldı ki milyarlarca dolara mal olacak bu proje yerine ülkenin çok daha elzem olan işleri yapılabilir. Bu günün teknolojisi ile Boğaz’da trafik çok daha güvenli bir şekilde gözetim ve denetim altına alınabilir. Bu hem daha ucuz hem de ülke yararına olur.

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

AKP dönemi İBB'sinde dev vurgun: Toplam 62 milyon TL! AKP'nin Seçim Yasasında Baraj Oranı Netleşti! Kağıt toplama işçisi isyan etti: Beni kendi ülkemde mülteci ettiniz! Sedat Peker'den Kendisini Hedef Alan Doğu Perinçek'e: 'Şerefsizsin, Alçaksın'