Ana Sayfa
01 Aralık 2020 ( 263 izlenme )
Reklamlar

Kılıçdaroğlu grup toplantısında konuşuyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında gündeme süt açıklamalar yapıyor. 

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle: 

Bin önyargımız yok. Kimseye kinimiz ve intikam duygumuz yok. Ama tek bir amacımız var: 83 milyonun karını doysun, 83 milyon huzur içinde yaşasın. Amaç bütünlükleri farklılıkları huzur dolu bir Türkiye inşa etmek.

Çok engelli kardeşimiz işsiz. Ama yasaya göre devletin işlenmesi gereken engelli kadrolarının büyük kısmı boş. Hangi küreyle atama yapılmaz? Çünkü bir engelli karnını doyuracak, aç kalması lazım. İktidarın anlayışı bu. O boş kadrolar orada duruyor. Engelliler de sokakta aç bekliyor.

İskeçe müftümüz Ahmet Mete tehdit ediliyor. Bir din adam ölümle tehdit edilir? Bu tehdidin bir sonu olacak mı? Hayır olmayacak. Ama bir inanca karşı bir müftüyü hedef seçip o dinin mensuplarını cezalandırmak istiyorlarsa sonuç alamazlar. Biz CHP olarak orada yaşayan soydaşlarımızın her zaman yanında olacağımızı ifade etmek isterim.

Geçen hafta ağırlıklı olarak eğitime, öğretmenlerin sorunlarına değinmiştik. Eğitimin bir toplum için ne kadar önemli olduğunun altını çizmiştik. Eğitimli bir toplumda merak büyür ve öğretmenlerimiz çocuklarımızı yetiştirmek için elinden geleni yaparlar. Çözüm önerilerimizi yine sıralamak istiyorum. İktidara gelir gelmez yapacağımız ilk iş öğretmenler için ayrı bir meslek kanunu çıkaracağız.

Hiçbir öğretmen yoksulluk sınırının altında aylık almayacak. Bütün öğretmenler kadrolu olacak. Onun 24 Kasım'da öğretmenlere birer maaş ikramiye vereceğiz. Öğretmenlere 3600 ek gösterge vereceğiz.

Türkiye'nin Yatırımlarının en az yüzde 18'ini eğitim yatırımlarına ayıracağız. Köy okullarını yeniden açacağız, taşımalı eğitime oğlum vereceğiz.
 
Eğitimin üretime dönük olması lazım. Eğitimin istihdam yaratması lazım. Bütün organize sanayi bölgelerinde teknoloji liseleri açacağız. 6 yıl olacak, yatılı olacak. Belli bir sınıftan sonra öğrenci eğitim ders ilgili fabrikada staj yapacak.

Sosyal güvenlik primlerini devlet yapacak. En yetenekli çocuklarımızın buraya gelmesini istiyoruz. Onun okulun bir bütçesi olacak. Okul aile birliği ve okul yönetimi bütçeyi yönetecek.

İktidar olduğumuzda eğitimi göreceksiniz, pırıl pırıl okulları göreceksiniz.

Bir pandemi döneminden geçiyoruz. Büyük sıkıntılar var. Olay metninde hükümeti eleştirmedik. Biz de çözümler önerdik. Bu önerilerin yüzde 99'u uygulanmadı ve pandemi süreci iyi yönetilemedi. Nasıl bir anlayıştır? Uçağa binmeyi yasaklıyorsunuz, uçakinde KDV'yi yüzde 1'e indiriyorsunuz. Bu kadar akıl dışı uygulamalar. 13 bin 746 vatandaşımız resmi rakamlara göre hayatını kaybetti. Gerçek rakamlar bunun çok üzerinde. Belediyeler kesin işlemlerini yapıyorlar. Doktorlar sahada çalışıyor. Topluyorsunuz, rakam çok daha yüksek çıkıyor.

Hükümetseniz ve toplumda bir saygınlığınız olsun gerçek rakamları açıklamanız lazım. Ya da hiç rakam açıklamazsınız, ona da saygı gösteririz. Türkiye'nin rakamlarına kimse inanmıyor. Türkiye'yi bu hale niye düşürüyorsunuz?

"SALGIN YÖNETİMİNDE AVRUPA'NIN EN KÖTÜ YÖNETİLEN ÜLKESİYİZ"
 
Başta TTB açıklama yaptı rakamlar doğru değil. TTB'yi terörist ilan ettiler. Bir test hastalığını kim bilir? Kaymakam mı, vali mi bilir? Hayır doktor bilir. Vay efendim sen bunu niye söylersin? Ana ilke neydi? Ana ilke salgının büyümesini engellemektir. Vatandaşına saygı duyuyorsan salgınla ilgili her şeyi yapmalısın. Bu yapılmadı. Salgın yönetiminde Avrupa'nın en kötü yönetilen ülkesiyiz.

Dün kabine toplantısı yaptılar. Sayın Erdoğan çıktı anlattı, 2 dakika ayırdı. Salgınla ilgili önlemler tamam, ekonomi ile ilgili önlemlerle satır yok. Dükkanı kapat diyorsun, her şeyi diyorsun peki bu adam nasıl geçinecek?

Bununla ilgili tek bir cümle kurulmadı. Dün 34 saat oturup konuşacaklar, salgını nasıl engeliz diye konuşacaklar, sokağa çıkma yasağı ilan edecekler ama ekonomi ile ilgili tek cümle kurmadılar. Esnaf kardeşlerimin önüne sandık gelecek. Demokratik yollarla bunlara ders vermek senin boynunun borcudur.

Kapanacak iş nedeniyle 2 milyon 100 kişi gelir elde edemeyecek. Esnaf kardeşimizin ciddi bir kültür derinliği vardır. Anayasamız esnaf ve sanatkar için özel bir düzenleme yapmış. Pandemi döneminde sizi korumadı ve desteklemedi. Anayasanın gereğini yapmadı. 5 maskeyi dağıtamayanlar bizim belediyelerin yapmak istediği yardımlara set çektiler.

Aş evleri için toplanan paralara el koydular. Devlet, esnafın dükkanını kapatıyorsa gelirini de sağlamalıdır. Esnafa sadece borç veriliyor peki Katar'a ne yapılıyor. Esnafa dükkanını kapat dediler kapattı. Bankadan borçlandırdılar.

Şimdi ikinci kez kapat dediler ama gelir yok. 500 milyon dolarlık futbol karşılaşmasını ihaleyle alan Katar firması ben para ödemeyeceğim dedi. Yargı var, mahkemeye gitseler kazanacaklar. Kimse mahkemeye gidemiyor çünkü korkuyorlar. Bir kalemde 90 milyon değer indirdiler. Peki esnaf kardeşim senin vergini indirdiler mi?
 
Ayrıca firma sahibi dedi ki bu yetmez dolar sürekli artıyor, bunu sabitleyin ve TL'ye çevirin dedi. Erdoğan'a talimat verdiler. Bunu da kabul ettiler, 5,80'e sabitlediler.

Gençlik ve Spor Bakanı bunu büyük bir başarıymış gibi açıkladı. Esnaf kendini sahipsiz tıslıyor. Hiç merak etme kardeşim. Esnaf Bakanlığı kurulduğu zaman derdi anlatabileceğin bir yer olacak.

Devlet en çok parayı tefecilere ödüyor. Oğlum 18 yılda tefecilere ödenen faiz 192 milyar dolar oldu. Bu para vatandaşa ödenseydi aşı işi olurdu. 192 milyar kıymet Londra'daki bir avuç tefeciye verenden hesap sormayacak mısın? Sağlık sorgusu, vatandaşlar sorgulanabilir. Bir maskeyi bile dağıtamadılar. Çünkü her şey bir kişiye bağlı. O vermeyince kimsenin kararı bir işe yaramıyor.

Katarlılara kıyak bununla bitmiyor. Bir broşür hazırladı. Katar Katar fabrikaları. Varlık Fonu'nun yüzde 10'unu sattılar. Dünkü toplantısının 2 dakikasını pandemiye, bize 25 dakika ayırdı. Demek ki biz onun korkulu rüyasıyız. Şöyle diyor. Varlık Fonu'nun Borsa İstanbul'daki payı yüzde 80,6'dır, Bay Kemal bunu iyi bil.

Bunu zaten hepimiz biliyorduk, belki sen yeni öğrendin. Bu Varlık Fonu niye Sayıştay'ın denetimine tabi değil, neden sen başkanısın bunun? Bütün kamu bankaları, teknoloji firmaları burada. Erdoğan istese bir kanunla Ziraat Bankası'nı bir Katarlı bakkala 1 dolara satabilir. Ya da oğluna ya da yakınına. Çünkü ihale kanununa tabi değil. Kaça sattığını açıkla dedim. Varlık Fonu 200 milyon dolar diye diye açıklama yaptı. Neye göre 200 milyon dolar? 200 milyon dolarlık bu şirketin 15 ya da 20 alık karına denk geliyor. Böyle ballı satış nerede olur.

Şimdi ben soruyorum: Borsa İstanbul'un rakamlarını çıkıp millete anlatacaksınız. Karı nedir? Gerçek değeri 200 milyon dolar mı 425 milyon dolar? Erdoğan bunun cevabını vermez. Ama ben bunu Borsa İstanbul'un yönetiminden istiyorum. 2019'da yüzde 52 karlılık var. 2020'de karın çok daha yüksek olması lazım. Bu rakamları vermiyorlar.

Karlılara kıyak çıplaksun, Fettah Tmaince'nin masasında ne işi var. Fettah Tamince 17/25 olaylarından sonra Pensilvanya'ya giden kişi. 17/25 olaylarından sonra ilesi Bank Asya'ya para yatıran kişi. Bank Asya'nın önünden geçenler içerde, Bank Asya'ya para yatıranlar protokolde. Savunmasını yapanlar Erdoğan'ın avukatları. O yoksa yurt dışından kara para getiren birisi mi? O para için mi dokunmuyorsunuz? Para için devletin itibarı sarsılır mı? Erdoğan ile cevabını vermez.

Erdoğan, paranın rengi yoktur, para, paradır dedi. Tam bir sömürgeci kafası. Devlet parayı rüşvet aracı olarak kullanmaz. Rüşvet aracı olarak kullananları devlet büyükelçi olarak atayamaz. Paranın dini rengi olmazsa olmaz ama ne yaptı o para sana? Londra'daki bir avuç tefeciye el açıyorsun. Faiz lobisine kurtuluş savaşı başlattın, şimdi bir avuç tefeciye diz çöküyorsun benim ağrıma giden bu.

Bunu çıkıp 83 milyonun önünde söylüyor. Biri de çıkıp butır yanlış demedi. Osmanlı neden battı biliyor musun sayın Erdoğan? Para, deyip borç alan yüzünden battı. Sonra o borçlar ödenmedi, Duyunu Umumiye'yi kurdular. Erdoğan, tarih bilmez, Allah'ın cahiline neyi anlatacaksınız Allah aşkına?

Milli Kurutluş Savaşını verenler iki önemli ilke benimsedi. Biri siyasi, diğer ekonomik. Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir diyor. Mustafa Kemal ikinci bir şey daha söylüyor. Siyasi bağımsızlığınızı yasal bağımsızlıkla taçlandıramazsanız siyasi bağımsızlığı kaybedeceksiniz diyor. Türkiye ekonomik bağımında en büyük krizi yaşıyor. Para babaları ne isterse onu alıyorlar.

Almanya eksi faizle borçlanıyor, Yunanistan yüzde 0,9. Türkiye yüzde 6 ile borçlanıyor. Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığı risk altındadır. O kadar borç aldılar, 18 yılda hangi fabrikayı yaptı. Öyle büyük fabrikalar istemiyorum. Çimento fabrikası, bir un fabrikası. Hangi fabrikayı yaptı. Bir iktidarın ekonomideki başarısı yarattığı istihdamla ölçülür. Yaptığınız politikalar sonucu işsizlik artıyorsa bire avuç tefeciye mahkumuz demektir. 10 milyonu üzerinde işsizimiz var.

Size her hafta gelen raporlar var. O raporların kapağında silahlı kuvvetlerin, genelkurmayın ve diyanet işleri başkanlığının siyaset konusu yapılmaması yazar. Bu geçmiş bizeimizden gelen bir mirastır. Biz bu geleneği çok iyi biliyoruz. Ordu bizim ordumuzdur. Ama kimse unutmasın ordu aynı zamanda Mustafa Kemal'in ordusudur.

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

ABD'li fondan seçim tahmini: Erdoğan kaybederse... AKP Elektrikte 10 Milyar TL'yi Bakın Kime Vermiş? Ekrem İmamoğlu'ndan 'Ekrem'e zırnık yok' kampanyasına teşekkür Ünlü astrofizikçi Neil deGrasse Tyson uyardı. 40 bin kilometre hızla dünyaya yaklaşıyor!