'Kozmik Oda İfşasında 848 Görevlimizin Hepsi Şehit Edildi'

1058 izlenme 26 Ekim 2020
Reklamlar
FETÖ kumpaslarına yönelik süren davalar ve gerçekleşen duruşmalar özellikle kozmik oda olayını yeniden gündeme getirdi.

Emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş, Halk TV'de Hulki Cevizoğlu'nun sunduğu Ceviz Kabuğu programına katılmış, kozmik oda kumpasıyla ilgili bakın neler söylemişti: " Sözkonusu kumpasla devletin yabancı istihbarat servislerine ve terör örgütlerine yerleştirdiği görevlilerimiz ifşa edildi. Bu ifşalar sonucu da yaklaşık 848 gizli görevdeki vatan evladımızın tamamı katledildi. Kozmik Oda’ya girildikten sonra devletimizin yurtdışındaki yabancı istihbarat servisleri ile terör örgütlerine yerleştirdiği (sızdırdığı)  yurtsever görevlilerimizin tamamına yakını şehit edildi…"

ARINÇ, 'ERDOĞAN AÇIN DEDİ' DEMİŞTİ

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç'ın, Kozmik Oda olayı ile ilgili itiraf gibi açıklamalarda bulunmuştu.

"ERDOĞAN AÇARSANIZ İYİ OLUR DEYİNCE BAŞBUĞ ARAMA TALİMATI VERMİŞ"
 
Kemal Öztürk’ün ''Kozmik Oda'yı siz mi açtırdınız'' sorusuna Arınç; ''Hayır, bu külliyen yalandır ve katmerli bir iftiradır'' yanıtını vermiş, şunları söylemişti:

"O olaydan sonra benim dışımda bir tartışma yaşanmış. Sayın Başbuğ önce olmaz demiş. Sonra Başbakanımızla konuşmuş. O da açarsanız iyi olur, bu kadar kuşku ortadan kalkar deyince Başbuğ arama talimatı vermiş." 

17 HANELİ ŞİFRELERLE AÇILABİLİYOR

Çok sınırlı sayıda personelin girmek için yetkili olduğu, kapısı yüz ve parmak izi tanıyan ve 17 haneli şifrelerle açılabilen kozmik odalara 2009 yılında girilmiş ve günlerce aramalar yapılmıştı. 

Arınç'a yönelik suikast iddialarıyla başlayan ve devlet sırrı niteliğindeki belgelerin bulunduğu Genelkurmay Başkanlığı Seferberlik Bölge Başkanlığında günlerce süren aramaların aslında FETÖ kumpası olduğu çok sonra ortaya çıkmıştı. FETÖ’nün kumpası ortaya çıktıktan sonra Kozmik Oda'yı kimin açtırdığı hep merak edildi.
 
Öte yandan bir süre önce katıldığı bir düğünde kaptığı koronavirüsten hayatını kaybeden emekli Tümgeneral Selahattin Kısacık da, TSK'nın en mahrem sırlarının tutulduğu Kozmik Oda'ya girilmemesi için verdiği direnişle tanınmış, Sözcü Gazetesi Yazarı Saygı Öztürk'e konuşmuştu. 

"Genelkurmay Başkanlığı Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanı Tümgeneral Selahattin Kısacık, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'na askeri savcıların geleceğini öğrendiğinde, hemen olay yerine gitti. Savcılar ‘Kozmik Oda'ya girmek istiyor, Selahattin Paşa sokmamak için direniyordu. Mahkeme kararıyla hakim Kadir Kayan arama yaptığında, savcılar yine devreye giriyor ve bazı belgeleri dışarı çıkarmak istiyor. Buna Tümgeneral Kısacık izin vermeyince, Savcı Mustafa Bilgili, yalnız Tümgeneral Kısacık'ı değil, sıralı amirlerini de “Terör örgütüne yardım ve yataklıkla” suçlayan tutanak düzenledi. Selahattin Paşa, çok sinirlendi o tutanağı alıp yırttı.

Hemen Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un yanına gitti. “Komutanım beni de, ikinci derece sicil amirim olan sizi de terör örgütüne yardım ve destekle suçlayan tutanak düzenlendi. Dolayısıyla sizleri de suçluyor” dedi. Selahattin Paşa, bu duruma Orgeneral Başbuğ'un büyük tepki göstereceğini sanıyordu. Başbuğ gülümsemekle yetindi ve önemsemedi. Bu olaydan değil ama Ergenekon davasından tutuklanana kadar böyle bir şey olabileceğine de hiç inanmamıştı.

1902 GÜN SÜRDÜ

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddiasıyla 19 Aralık 2009'da başlayan soruşturma tam 1902 gün sürdü. Soruşturmayı Özel yetkili C. Savcısı Mustafa Bilgili sürdürdü. “Bitirilmeyen soruşturma” devam ederken, yaklaşık 4.5 yıl şüphelilerin telefonları da dinlendi.

Özel yetkili savcılıklar 6 Mart 2014'te kaldırıldı. Savcılıkların kaldırılmasından sonra soruşturma görevini önce Sadık Bayındır yürüttü. Yıllarca yapılmayanları yaptı ve soruşturmanın sonuna geldiği dönemde Yargıtay üyeliğine seçildi. “Kozmik Oda” soruşturmasını sonuçlandırmak da C. Savcısı Tekin Küçük döneminde gerçekleşti. 19 Aralık 2009'da başlayan soruşturma 11 Mart 2015 tarihinde “Kovuşturmaya yer olmadığı” yani her şeyin “kumpas” olduğuna ilişkin kararla sonuçlandırılmış oldu.

NEREYE VERECEKTİ?

Özel Yetkili 11. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi olan Kadir Kayan, “Kozmik Oda'ya giren ilk hâkim” oldu. Kayan, Kozmik Oda ile ilgili resmi tutanak hazırladı. Tümgeneral Selahattin Kısacık, “Kadir Kayan bana ‘Resmi tutanak dışında ayrıca bir doküman hazırlayacağım' dedi. Ancak o raporu bize vermediği gibi nereye verdiğini de bilmiyoruz” dedi. İşte o hakim de yurtdışına kaçtı.

Selahattin Paşa ile o günlerde de konuşuyorduk. Aralarında Uğur Mumcu'nun, Bahriye Üçok'un, Muammer Aksoy'un da bulunduğu bazı kişilerin öldürülüşünün askerlere bağlanmak istendiğinin farkındaydı. O yüzden hakim isim listesi getirmişti. Hele, polisin içeriye bilgisayar sokma planı, bilirkişi olarak tayin edilen Barış Erdoğan'a yapılan teklifler akıl alır gibi değildi.
 
Özel Kuvvetler Komutanlığı döneminde, kendisine bağlı birimde arama yapıldığı dönemde ne olup bittiğini öğrenmek için bile gelmeyen korgeneral, orgeneralliğe terfi ettirildi ve 2. Ordu Komutanı oldu. Daha sonra da Jandarma Genel Komutanı yapıldı. Bu komutanın terfilerinde Kozmik Oda olayında uzak durmasının etkili olduğu hep konuşuldu.

Savcı ve hâkimlerle sürekli karşı karşıya gelen ve belge çıkmaması için en büyük mücadeleyi veren Tümgeneral Selahattin Kısacık, sohbetimizde bana şunları söyledi: “Ben arkadaşlarımın suçsuz olduğunu ortaya koymaya çalıştım. Bir suç var ve bundan haberim yoksa, ben birinci derecede suçlu olurum. Diğer komutanların da aynı duyarlığı göstermesi gerekirdi. Ama olmadı. Bağlı olduğumuz komutan bile ‘Orada ne oluyor' diye merak bile etmedi.”

Bu kırgınlığının sonucu, emekliliğine bir yıl kalmasına rağmen kendi isteğiyle Silahlı Kuvvetler'e veda etti. O döneme ilişkin bütün tutanakları, mahkeme kayıtlarını da “Güvendiğim gazeteci sizsiniz” deyip bana teslim etmişti. “Baskın” isimli kitabımı yayımladığımda  “Tarihe geçecek belgelerle olayı yazdığım” için gazetemize gelip teşekkür etmişti.

KORONADAN ÖLDÜ

Selahattin Paşa'nın nasıl bir mücadele verdiğinin yakın tanıkları, “O bir kahramandı” diyor. İşte, Kozmik Oda'nın sırlarını dışarıya çıkarmayan, Genelkurmay'da korunmasını sağlayan komutan emekliye ayrılınca, bütün sırlar, kopyaları alıp ABD'ye kaçan iki uzman tarafından yurtdışına çıkarıldı. Selahattin Paşa, o belgelerin Genelkurmay'dan çıkmasına izin veren dönemin Genelkurmay Başkanı'nı da hiç affetmeyeceğini söylüyordu.

Selahattin Paşa'yı geçen hafta KOVID19'dan kaybettik. Aynı yerden virüsü kaptıkları düşünülen emekli Albay Mehmet Ali Elçi de dün vefat etti. Şunu çok iyi biliyorum, Selahattin Paşa o günlerde kendisini yalnız bırakan komutanlarına kırgın ve küskündü. Çok şey söylemek istiyor ama asaletinden susuyordu. Sonunda dosya kapandı..."

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Atatürk ‘Efendiler, yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz!’ sözünü nerede söyledi? İşte hikayesi İlahiyatçı Talha Hakan Alp, 'deist' olduğunu açıkladı Memlekette para var. dedikten sonra cebinden kaç para çıktı. Diyanet'in Atatürk'süz hutbesini eleştirince ifadeye çağrıldı